İZMİR DIŞ GEBELİK TEDAVİSİ FİYATLARI

İZMİR DIŞ GEBELİK (EKTOPİK GEBELİK)

Dış gebelik döllenmiş yumurtanın rahim içi dışında bir yere yerleşmesidir. En sık tüplerde olmak üzere bunun dışında yumurtalıklarda, servikste ya da karın içinde (abdominal gebelik) olabilir. Dış gebelik % 95 oranında tubalarda (tüplerde) olmaktadır. Tüplerde en çok tüpün ampulla denen bölgesinde (%70-90) ve ikinci sıklıkla da tüpün istmus denen bölgesinde (%10-20) yerleşir. Tüpte en az yerleştiği bölge kornual (intramural) bölgedir. Kornual bölgedekiler en geç rüptüre olanlardır. İstmik bölgedekiler en erken rüptüre olmaya meyillidir.

Tüpler (tuba) dışında en sık görüldüğü yer overlerdir. Bunun dışında abdominal, intraligamenter, servikal, sezaryen skarında yerleşim gösterebilir.

Sıklığı:
Yaklaşık olarak toplumda görülen her yüz gebelikten biri – ikisi dış gebeliktir.

Dış gebelik en önemli anne ölüm sebeplerinden birisidir. İlk trimesterde yani gebeliğin ilk 3 ayında anne ölüm sebeplerinin başında gelir.

Resmi büyütmek için üzerine tıklayın
Belirtiler:

  1. – Karın veya kasık ağrısı
  2. – Adet gecikmesi
  3. – Vajinal kanama
  4. – Tansiyon düşüklüğü
  5. – Çarpıntı
  6. – Baş dönmesi ve bayılma
  7. – Bulantı, kusma

 

  • Nedenleri ve risk faktörleri:
  • – Geçirilmiş salpenjitis (Tüplerin iltihabı)
  • – Tüplere ait doğumsal anomaliler
  • – Apandisit, yumurtalık kisti operasyonları veya barsak operasyonları gibi alt karın bölgesine yapılan ameliyatlar
  • – Tüplerin etrafındaki yapışıklıklar
  • – Tüp bebek tedavileri
  • – Endometriozis
  • – Daha önceden dış gebelik geçirmiş olmak
  • – Daha önce tüplerle ilgili ameliyat geçirmiş olmak
  • – İntrauterin DES maruziyeti
  • – Multipe seksüel partner
  • – İleri yaş
  • – Multiparite
  • – İnfertilite tedavileri
  • – Zenci ırkta daha fazladır

Teşhis:
Ektopik gebelik tanısı hastanın hikayesi ve yukarıda anlatılan şikayetleri, muayenesi, ultrason ve gebelik testleri ile değerlendirilmesi esaslarına dayanır. Genel olarak gebelik testi pozitif olmasına rağmen rahim içerisinde gebelik kesesi görülemeyen bir hastada dış gebelik ihtimali düşünülür. Rahim içerisinde gebelik görülememesinin sebebi hastanın düşük yapmış olması da olabilir. Dış gebelik ve düşük (abortus) ayrımını yapmak için ise kanda gebelik testi (B-HCG) değelerinden faydalanılır. Düşük yapmış hastada gebelik materyali artık vücüttan atıldığı için B-HCG değerleri giderek azalır fakat dış gebelik durumunda B-HCG genellikle ya artar ya da aynı seviyede kalır. Bazen rahim dışarısında tüplerde ya da karın içerisinde bulunan dış gebelik materyali ultrasonda izlenebilir. Yine düşük ve dış gebelik ayrımı için rahim içerisinden küretaj ile alınan materyalin incelenmesi işe yarayabilir. Bu küretaj materyalinde gebelikten kalan parçalar (koryonik villuslar) izlenirse düşük ihtimalini düşündürür. Bazen kesin tanı laparoskopi ile konur.
(Not: Dış gebelik tanısında en önemli faktörlerden birisi kanda gebelik testi (B-HCH) olsa da çok nadiren BHCG değeri sıfır olan dış gebelik (rüptüre veya değil) vakaları literatürde bildirilmiştir. Bizim de bu şekilde rastladığımız 1 dış gebelik olgusu vardır.)

Ektopik gebeliği düşündüren ve karın ağrısı olan hastada karın ağrısı yapan kist rüptürü, düşük, pelvik enfeksiyon, apandisit gibi diğer nedenlerde mutlaka akılda tutulmalıdır.

Tedavi:
Eğer bir yırtılma meydana gelmişse ve iç kanama mevcutsa tadavi cerrahi girişimdir. Laparoskopik (kapalı ameliyat) veya açık ameliyat (laparatomi) uygulanabilir fakat genellikle laparoskopi tercih edilir. Dış gebeliğe bağlı tüp yırtılması olmuşsa ve aşırı kanama meydana gelmişse ve aşırı şişman ya da daha önceden karın ameliyatları geçirmiş hastalar gibi durumlarda açık cerrahi tercih edilir. Ameliyat laparoskopik (kapalı ameliyat) ya da açık ameliyat olduğunda eğer dış gebelik tüpte izleniyorsa tüp dış gebelikle beraber tamamen alınabilir (salpenjektomi) ya da tüpün içerisinden dış gebelik temizlendikten sonra tüpe yapılan kesi onarılarak tüp bırakılabilir (salpingotomi, salpingostomi). Ya da fimbrial ekspresyon (milking) denen yöntemle dış gebelik tüpten dışarıya çıkartılabilir fakat bu yöntem pek tercih edilmez. Özellikle tüpün dış gebeliğin aşırı büyümesine ya da tüp duvarını yırtmasına bağlı parçalandığı durumlarda tüpü tamamen almak gerekir. Çok nadiren dış gebeliğin rahime (uterusa) çok yakın yani interstisyel bölgede olduğu durumlarda mecburen rahimin de alınması (histerektomi) gerekebilir.

Bir diğer tedavi yaklaşımı ise ilaç tedavisi yani kemoterapi (metotrexate) uygulanmasıdır. Bu durumda tek doz ya da çoklu doz (multi doz) metotreksat uygulaması yapılarak günaşırı B-HCG takipleri ile gebeliğin kaybolması izlenebilir. Bu tedavi ile dış gebelik kaybolmazsa ameliyat gerekebilir. Metotreksat tedavisinin bulantı, kusma, stomatit (ağız içinde iltihap, yara), ishal, mide ülseri gibi yan etkileri olabilir.

Bazen özellikle ilk bakılan B-HCG değeri düşük olan hastalarda ne ilaç tedavisi ne de ameliyat yapmadan dış gebelik kendi kendisine (spontan) kaybolabilir.

  • Aşağıdaki durumlarda metotreksat tedavisi uygulanamaz:
  • – Bağışıklık sisteminde bozukluk (immün yetmezlik) olan hastalar
  • – Karaciğer hastalığı ve karaciğer testlerinde bozukluk olanlar
  • – Aktif akciğer hastalığı
  • – Kan ve kemik iliği hastalığı olanlar
  • – Böbrek hastalığı ve böbrek testlerinde bozukluk olanlar
  • – Bebek emziren hastalar
  • – Hemodinamik anstabilite
  • – Rüptüre ektopik gebelik
  • – Alkolizm
  • – Peptik ülser

Normal döllenmede yumurta rahim içinde, kendisi için oluşturulan yere yerleşir. Döllenmiş yumurtanın normal yerinden başka bir yerde tutunmasına ve büyümesine dış gebelik adı verilir, zamanında tedavi edilmediği takdirde ölümcül sonuçları vardır. Bazı ülkelerde anne ölümlerinin önemli nedenlerinden biri olmasına rağmen gelişmiş ülkelerde dış gebelikten dolayı ölüm vakası oldukça azdır. Çeşitli yayınlara göre tüm gebelikler içerisindeki sıklığı 1/150 ile 1/1000 arasında değişmekte, rahim ve tüp enfeksiyonlarının sık görüldüğü bazı az gelişmiş ülkelerde bu oran 1/128e kadar yükselebilmektedir.

Normal döllenme tüpün yumurtalığa yakın bölgesinde oluşur. Döllenmiş yumurta rahim içine doğru ilerlerken gelişimini sürdürür ve rahim içine ulaştığında ise tutunacak olgunluğa erişmiştir. Döllenmiş yumurtanın tüpteki yolculuğunu geciktiren herhangi bir neden bulunduğu yere tutunup kalmasına neden olur. Dış gebelik vakalarının yaklaşık yarısında sebep tüpe bağlı sorunlardır. Geçirilmiş batın cerrahileri, enfeksiyonları (özellikle tüberküloz) tüpe komşu bir tümöral yapı varlığı, endometriozis gibi tüpte çekilme ve yapışıklıklara neden olan faktörler dış gebeliğe neden olur. Yani tüpün narin yapısını ve hareketini bazen her faktör dış gebelik riskini artırır. Daha önce dış gebelik geçiren kadınlarda tüp operasyonla alınsın alınmasın tekrarlama riski %10 gibi yüksek bir değerdir. Doğum kontrol ilaçları dış gebelik riskini azaltırken sadece progesteron içeren doğum kontrol ilaçları bu riski 5 kat artırmaktadır. Spiral kullanan kadınlarda herhangi bir gebeliğin oluşma riski %2’dir ve bunun dış gebelik olma ihtimali %17’lere kadar çıkmaktadır. Kısırlık nedeniyle tedavi gören kadınlarda da dış gebelik ihtimali artmıştır.

Dış gebelikte tanı kliniğe göre konulur. Hasta karşımıza adet gecikmesi, vajinal kanama ile gelir. Ancak tablo çoğu zaman dört dörtlük değildir. Ağrının nedeni tüpte yerleşmiş gebelik ürününün büyürken tüpü germesidir. Nadiren hızlı seyreden olgularda rahimden dışarıya bir kanama olmadan tüp büyüyen gebeliği taşıyamaz ve yırtılarak karın içerisinde hayatı tehdit eden iç kanamaya neden olur.

Dış gebelik tanısında en önemli nokta erken evredeki bozulmamış dış gebeliğin tanısını koymaktır. Dış gebelik karında şişlik, ağrı gibi klinik belirtilerini bozulmamış ta olsa 5. gebelik haftasından sonra gösterir. Vajinal kanama ise daha erken dönemde görülebilmektedir. Erken tanıda amaç ilaç ile ameliyata gerek kalmadan dış gebeliğin tedavisidir. Kanda BHCG (gebelik hormonu) ve progesteron tayini ile erken tanı koymak mümkündür.