İZMİR TÜP BEBEK TEDAVİSİ FİYATLARI – TÜP BEBEK MERKEZİ

İZMİR TÜP BEBEK TEDAVİSİ

Tüp bebek nedir?
Tüp bebek tedavisi en kısa tanımıyla; anne ve baba adayından alınan yumurta ve sperm hücrelerinin laboratuvar ortamında döllendirilmesi ve anne adayının rahmine transfer edilmesidir.

Tüp bebek tedavisi ilk olarak 1978 uygulanmıştır. Bu dönemde yalnızca, tüpleri tıkalı ya da hasarlı olan kadınlar için uygulanması amaçlanan bir tedavi yöntemi iken, günümüzde birçok erkek kısırlığı da dahil olmak üzere kısırlık sorunlarının yüzde 80’inin çözüldüğü bir yöntem olarak gelişmiştir.

Yardımcı üreme yöntemleri arasında en başarılı olan bu yöntem; çiftin bir sene boyunca düzenli ve korunmasız cinsel ilişkide bulunmasına rağmen gebelik sağlayamadığı durumlarda uygulanabilmektedir.

Şayet kadının yaşı 35 ve üzeri ise doğal yollardan gebelik için altı ay beklenmeli ve ardından bir uzmana başvurulmalıdır.

Tüp bebek nasıl uygulanır?
Tüp bebek tedavisi, beş aşamalı bir yöntemdir. Her merkez bu beş aşamayı uygulayarak tedaviyi tamamlar. Aşama sayısı ve isimleri bazı kaynaklarda farklı olarak ifade edilebilse de uygulanan tüp aşamalar ve işlemler standarttır.

Tedaviye uygun olduğu belirlenen çiftin kısırlık sorunu tespit edilir ve ilaç prosedürü belirlenir. Bu aşama oldukça önemlidir. Kısırlık sorununa ve çiftin özelliklerine uygun olarak belirlenen tedavi yöntemi, tüp bebek tedavisinde başarı şansını etkileyen en önemli faktördür. Tedaviye uygun olduğu belirlenen anne adayları; adetinin 2’inci ya da 3’üncü günü tedaviye başlayabilir.

Yumurtalıkların uyarılması


Yumurtalıkların uyarılması aşamasında birden çok yumurta elde etmek amaçlanır. Bu sebeple de anne adayının çeşitli ilaçlar kullanması gerekmektedir. Adet döneminin 3’üncü gününde başlanan bu aşama yaklaşık olarak 12 gün sürmektedir. Anne adayı bu aşamada sık sık merkeze gitmelidir. Bu sayede yumurta gelişimi ve ilaçlara verilen yanıt kontrol altında tutulacaktır.

Yumurtaların toplanması
Uyarılan yumurta hücreleri belirli bir büyüklük ve olgunluğa erişince yumurtaların çatlamasını destekleyen bir çatlatma iğnesi yapılmaktadır. İğnenin uygulanmasından 34-36 sonra ise olgunlaşan yumurtalar toplanır. Yumurta toplama aşaması yaklaşık olarak 15-20 dakika sürmektedir.

Bu aşamada genellikle lokal anestezi tercih edilir ancak anne adayının durumuna ve stresine göre genel anestezi de uygulanabilmektedir. Yumurtaların toplandığı aşamada baba adayı da eş zamanlı olarak sperm örneğin verir. Sperm hücresi bulunmayan baba adaylarından Mikro TESE yöntemi ile sperm hücresi alınabilir.

Döllenme aşaması
Elde edilen yumurta ve sperm hücreleri arasından en kaliteli olanları seçilir ve döllenme işlemi için hazırlanır. Üreme hücrelerinin durumuna göre klasik ya da mikroenjeksiyon yöntemi ile bu hücreler döllendirilir. Bu sayede de embriyolar oluşur. Embriyolar, transfer gününe dek hazırlanır. İyi ve kaliteli olan embriyo, özel yöntemlerle seçilir.

Embriyo transferi
En kaliteli embriyo, anne adayının rahmine transfer edilmektedir. Transfer aşaması yaklaşık olarak 10 dakikada tamamlanmaktadır. Anne adayı herhangi bir acı ya da ağrı hissetmez. Transfer tamamlandıktan sonra tüp bebek tedavisi tamamlanmış olur. Transferden 12 gün sonra gebelik testi yapılır ve tedavinin sonucu tespit edilir.

 

Gebelik elde edebilmek isteyen herkes, korumasız cinsel ilişkiye girdiği ilk ay bunu gerçekleştirmiş olmayı hayal eder. Ancak aslında durum hiç de öyle değildir. Gebeliğin gerçekleşmesi pek çok farklı faktörün her birinin olumlu seyretmesi ile mümkün olmaktadır. Şöyle ki; 30 yaşında, sağlıklı bir şekilde yumurtlayan bir kadının eşinin de sperm sayısı ve kalitesinin istenen düzeyde olduğu var sayıldığında korumasız cinsel ilişkiye giriyorsa her ay hamile kalabilme olasılığı ortalama % 20 – 25’tir. Bir de kadının yaşı 35’in altında ise bu olasılık her yıl, hatta her ay hızla azalmaktadır. Yani aslında toplumda yanlış bilindiği gibi birkaç kez korumasız cinsel ilişkiye girdiği halde gebe kalamayanlar kısır olmayabilir.

Bir üremeye yardımcı tedavi yöntemine ya da tüp bebek tedavisine başvurmak içinse en doğrusu yeterince sık ve yeterince düzenli olarak korumasız cinsel ilişkiye girmiş olmak gerekir. Bu bağlamda genel geçerli olan uzman görüşü; 35 yaşın altındaki kadınların 1 yıl süre ile 35 yaşın üzerindekilerinse 6 ay süre ile düzenli olarak korumasız cinsel ilişkiye girmelerine rağmen gebelik elde edememelerinin gerektiği şeklindedir. Burada kast edilen düzenli ilişki; her gün değil, haftada 1 değil, 2 ya da 3 günde bir korumasız cinsel ilişkidir. Zira her gün ilişkiye girmek erkeğin menisinde yeterince kaliteli sperm birikmesine engelken, haftada 1 gibi nadiren ilişkiye girmek de gebelik şansını düşürmektedir. Zira gebelik elde edebilmekte önemli olan kadının yumurtlama dönemini denk getirebilmektir.

Tüm bu yukarıda anlatılanlar ışığında üreme çağındaki bir çiftin doğal yolla gebelik elde edemediğini düşünmesi ve kısırlıktan şüphe etmesi için en az 6 ay süre ile düzenli olarak korumasız cinsel ilişki yaşaması gerekiyor. Başarılı olamama durumunda ise kesinlikle fazla vakit kaybetmeden doktora başvurmak gerekir. Zira zaman geçtikçe, yaş ilerledikçe kadınlarda doğurganlık yeteneği hızla azalıyor.

 

1. Adım (İlk muayene ve çift değerlendirmesi)
Tüp bebek tedavisine başvuran çiftin daha önce görmüş olduğu tedaviler ve gebelik, doğum, düşük gibi hikayeleri dinlenir, varsa eski tahlil ve tetkik sonuçları değerlendirilir. Bu bağlamda;

  • Her türlü ameliyat raporu ya da notu,
  • Sperm tahlili,
  • Kadına ait hormon tahlilleri,
  • Daha önce uygulanan tedavilere ait raporlar,
  • Rahim filmi,
  • Kromozom analizi,
  • Başka hastalıklar ile ilgili raporlar gibi verilere göre tüp bebek tedavisi planlanır ve tedavinin uygulanacağı gün belirlenir.
  • 2. Adım ( Yumurtalıkları uyarma ve yumurta oluşturma)Tüp bebek tedavisinde başarıyı etkileyen en önemli huşuların başında en kaliteli embriyoyu oluşturmak geliyor. Bunun için de elbette ki en sağlıklı yumurta ve spermi bulmak gerekiyor. İşte bu bağlamda iyi embriyoların seçilerek rahme konulması için yumurtalıklarda çok sayıda yumurta oluşturma amaçlı olarak yumurta geliştirici ilaçlar, yani iğne tedavisi uygulanır.

3. Adım (Yumurta toplama (OPU)
İlaçların da etkisiyle gelişen yumurtalar toplanır ve laboratuvar koşullarında döllenme için saklanır. Bu sırada baba adayı da sperm verir. Tıpkı sperm tahlilinde olduğu gibi mastürbasyon yoluyla sperm alınır. Sperm veremeyen erkeklerden ise mikro TESE yöntemi ile testis dokusundan cerrahi işlemle sperm alınır. Ortalama olarak bu işlem yarım saat sürer. Yumurta toplama günü verilecek sperm örneği için erkek 2 – 4 günlük bir cinsel perhiz yapmalıdır. Bu süre 2 günden kısa, 7 günden uzun olmamalıdır. Zira gebelik elde edebilmek için yeterince kaliteli, hareketli ve olgun spermlerin var olması gerekiyor.

4. Adım ( Döllenme (IVF veya ICSI yöntemi)
Laboratuvar ortamında toplanan yumurtalar ve elde edilen spermler ile döllenme işlemi gerçekleştirilir ve döllenen yumurtalar laboratuvarda, inkübatörde saklanır.

5. Adım (Embriyo transferi)
Döllenme işlemi sonrası yumurtalar laboratuvarda 2 – 3 gün bekletildikten sonra transfer edilir. Laboratuvarda saklanan döllenmiş yumurtalar rahim içerisine 5 – 10 dakika süren ağrısız bir uygulama ile yerleştirilir. Bu uygulamanın ardından gebelik testine kadar olan süreçte eşlere cinsel beraberlik önerilmez. Anne adayı zaman zaman hafif de olsa ağrı hissedebileceği için ağrı kesici olarak Parasetamol grubu ilaçlar reçete edilir. Transfer günü duş alınmazken, transferden 1 gün sonra ılık su ile duş şeklinde banyo yapılabilir.

6. Adım (Gebelik testi)
Embriyo transferi işleminden 12 gün sonra gebelik testi yapılarak gebeliğin oluşup oluşmadığı kontrol edilir. Burada yapılan kanda gebelik testi, her hastanede yapılan normal gebelik testidir, farklı bir test olmadığı için uygulamanın yapıldığı tüp bebek merkezi uzakta ise herhangi bir sağlık kurumunda kanda gebelik testi yaptırmakta sakınca yoktur.

Tüp bebek tedavisi tüm dünyada 40 yılı aşkın süredir uygulanmakta ve uygulama teknikleri de her geçen gün gelişerek yeni yöntemlerin de hayata geçmesini sağlamaktadır. Bu bağlamda son teknolojik gelişmeler de tüp bebek tedavisinin başarı oranını etkileyen faktörler baz alınarak hayata geçirilmiştir. Tüp bebek tedavisindeki en son yenilikler şu şekilde sıralanabilir:

IMS tekniği: En iyi kalitedeki spermleri seçmek ve mikroenjeksiyon işlemi sonrası yüksek döllenme oranlarını elde etmek için uygulanır ve gebelik elde edebilme başarı oranını arttırır.
Mikrotese: Erkeğin sperm vermekte zorlandığı ya da menide sperm bulunamadığı vakalarda mikroskop altında yapılan testis biyopsisidir. En ileri erkek kısırlığı vakalarında bile olumlu sonuç alınabilir.


PGD (pregenetik diagnozis): Çiftlerde genetik problem söz konusu olduğunda elde edilen embriyolarının incelenmesi ve içlerinden sağlıklı olanlarının seçilerek rahme transfer edilmesi tekniğidir. Genetik sorunlardan kaynaklı olarak kalitesiz embriyo transferini ve başarısız tüp bebek denemelerini önler.
Asisthatching: Embriyo çeperinin lazer yardımı ile inceltilmesi tekniğidir.
Frozen: Laboratuvar ortamın elde edilen çok sayıda embriyodan rahme transfer edilmeyenlerin ve çiftlerden alınan hem fazla spermlerin hem de fazla yumurtaların daha sonra kullanılmak üzere dondurularak saklanması işlemidir. Frozen tekniği sayesinde tüp bebek tedavisinde hem çok zaman alan hem de anne ve baba adaylarını zorlayan yumurta toplama, sperm alma ve embriyo elde etme işlemleri sadece bir kez yapılır.
Embriyoskop: Embriyonun gelişimini kamera altında takip etmek ve gelişimi sağlıklı olanları seçmek için uygulanan tekniktir. Embriyoskop tekniği sayesinde embriyolar gelişim evresinde bulundukları hazneden hiç çıkarılmadan mikroskopla incelenebiliyor ve dış ortamın etkisinden olumsuz etkilenmeden gelişimini devam ettirebiliyor.
Bağışıklık sistemi ile ilgili immünolojik tedaviler: Anne ve baba adaylarının bağışıklık sistemiyle ilgili yaşadıkları sorunlar onların üreme yeteneklerini olumsuz etkilemektedir. Ancak uygulanan tedaviler sayesinde bu sorunlar ortadan kaldırılabiliyor, tüp bebekte başarı olasılığı da dolayısıyla yükseliyor.

TÜP BEBEK TEDAVİSİ KİMLERE UYGULANIR

  • Kısırlık teşhisi konulan kişilere,
  • Tüplerin her ikisi tıkalı olan kadınlara,
  • Yumurtlama bozukluğu olan kadınlara,
  • Menide sperm bulunmayan erkeklere,
  • Sperminde kalite bozukluğu olan erkeklere,
  • İmmunolojik sorunu olan çiftlere,
  • Servikal faktörlerin söz konusu olduğu vakalara,
  • Cerrahi operasyonla tüpleri alınan kadınlara,
  • Sperm veya yumurta sayısında yetersizlik söz konusu olduğunda,
  • Yumurtalıkta kısırlığa sebep olan kistler olması durumunda,
  • Hormon bozukluğu olanlara,
  • Cinsel birleşme ile ilgili bazı sorunlar yaşayanlara,
  • Sperm hareketliliği konusunda sorun olan erkeklere,
  • Sperm hücrelerinde şekil bozukluğu söz konusu olduğunda,
  • Tekrarlanan gebelik kayıplarında,
  • Kadınlarda yaş ilerlemesi, yani 35 yaşın üzerinde olma durumunda tüp bebek uygulaması yapılabilir.
  • Tüp bebek tedavi

Tüp bebek tedavisinin başarısız olma sebepleri nelerdir?

Tüp bebek tedavisi, günümüzde uygulanmakta olan üremeye yardımcı tedaviler arasında en başarılı sonuçlar alınabilen yöntemdir. Ancak yine de tüp bebek tedavisinde başarısızlık durumu ile de sık karşılaşıldığını söylemek mümkündür. Tüp bebek tedavisinde başarıyı etkileyen pek çok faktör vardır ve bu faktörlerden en önemlisi de anne adayının yaşıdır. Bunun yanı sıra pek çok sebep tedavide başarısızlığa sebep olabilmektedir.

  1. Yumurtalık rezervinin düşük olması,
  2. Stresli bir yaşam,
  3. Sigara kullanımı,
  4. Aşırı kilolu olma, obezite,
  5. Tüplerde sıvı birikmesi,
  6. Sperm kalitesinin düşük olması,
  7. Gebeliği sağlayacak olan embriyonun genetik yapısının bozulması,
  8. Yumurta gelişimini sağlayacak olan ilaçların düzenli olarak kullanılmaması,
  9. Embriyo gelişimini sağlayan kültür ortamının yetersiz olması,
  10. Embriyonun dışını saran zarın kalın olması,
  11. Rahim ile ilgili doğumsal bozukluklar olması,
  12. Rahimde embriyonun tutunmasına engel olan bir miyom söz konusu olması,
  13. Embriyonun rahim içine tutunarak büyümesine engel teşkil eden bir pıhtılaşma olması,
  14. Önceden geçirilmiş enfeksiyon hastalıklarından kaynaklı meydana gelen yapışıklıklar olması,
  15. Kadında genetik veya sonradan ortaya çıkan fonksiyon bozuklukları olması,
  16. Çikolata kisti (Endometriosis) hastalığı söz konusu olması,
  17. Tüplerde bir enfeksiyon var olması,
  18. Karın içi ameliyatlarından sonra hidrosalpenks olarak adlandırılan tüplerin tıkanarak şişmesi durumunun söz konusu olması durumunda tüp bebek tedavisi yüksek bir olasılıkla başarısız olacaktır.

Tüp bebek öncesinde kilo verilmeli mi?

Kadın ya da erkek herkes için tüm yaş gruplarında fazla kilolu olmak demek, pek çok sağlık sorununun ortaya çıkma riskinin mevcut olması demektir. Kişinin vücut kitle indeksinin, yani kilonun boyuna olan oranının yüksek olması başta metabolik sorunlar olmak üzere sayısız hastalığa davetiye çıkarır. Bu bağlamda kilolu kişilerin solunum, sindirim, üreme gibi hiçbir sisteminin de tam kapasite çalışması pek mümkün değildir. Hal böyle olunca da kilolu ve obez kişilerde kısırlık, doğal yolla gebelik elde edememe, gebelik oluşsa bile sağlıklı bir doğum yapamama gibi sorunların kilosu normal olanlara göre daha sık görüldüğü de bir gerçektir.

Tüp bebek tedavisi için anne adayının sağlıklı, kaliteli yumurta oluşturabilmesi, baba adayının sperm kalitesinin ve canlılığının yüksek olması, anne adayının rahmine transfer edilen embriyoyu en sağlıklı şekilde 9 ay boyunca taşıyıp büyütebilmesi ve doğumun da daha kolay gerçekleşebilmesi gibi çok sayıda olumlu durum için başta anne adayı olmakla birlikte tabi ki baba adayının da normal kilolarda olması gerekiyor. Özellikle de fazla kiloların anne adayının diyabet, yüksek tansiyon, kalp, böbrek sorunları gibi rahatsızlıklar bakımından çok yatkın olduğu düşünüldüğünde tüp bebek tedavisine başvuran kadınlardan kilolu olanlara doktor, öncelikle kilo vermelerini önerebilir.

Sağlıklı, dengeli ve yeterli bir beslenme programı, aynı zamanda düzenli bir egzersiz ve spor programı uygulayarak ideal kilosuna kavuşmuş olan bir kadının tüp bebek tedavisinin de başarılı olma olasılığı artmaktadır. Çünkü üreme sisteminin sağlıklı çalışabilmesi için doğru beslenme ve düzenli spor çok önemlidir. Bir süre boyunca sağlıklı beslenen ve spor yapan kadınların da erkeklerin de üreme hücreleri çok daha sağlıklı ve üremeye uygun olacaktır. Bu sayede tüp bebek tedavisinin de başarılı olma olasılığı ve birkaç denemede değil de, belki de ilk denemede gebelik elde edebilme olasılığı artacaktır. Bu sebeple ister doğal yolla gebelik olsun, isterse tüp bebek tedavisiyle olsun gebelik gerçekleşmeden önce normal kilolarda olmak önemlidir.